18 Aralık 2014 Perşembe

Fotoğraf Zamanı ya da Zaman Fotoğrafı

Mesela bir fotoğraf da tam ortasından kessin diyedir tüm zamanları. Her şey böylesine alışılmadık "öncesi ve sonrasına" bölünürken oluyor yine her şey; İnsanlar o zaman işe gidiyor, o zaman işten dönüyor, o zaman savaşlar oluyor, o zaman bebekler doğuyor, o zaman, o zaman... Hani "öncesi ve sonrası" kavramı kabul edilebilir bir değişim bildiriyor ama işte bu değişimin sürekli ve içimizde ve bizim aleyhimizde olduğunu kabul etmek biraz güç. Yani merkezinde bulunduğum bir zaman ve bu zaman benim hep karşımda, bana zarar vermek için var. Tüm savaşlardan ben mağlup çıkıyorum, hep benim çocuklarım öldürülmüş, fazla mesaiye ben kalıyorum ve paramı alamıyorum.

Ortasından ikiye kesilmiş bir zamanın uçlarında bir fotoğrafın izi var. Bir fotoğraf ne kadar keskin olabilir demeyin, bir fotoğraf çok keskin olabilir. Çünkü zaten bir fotoğraf zamanı kesip kendine bir yer bulsun diyedir. O kesikten boşluğa yuvarlanmayacak kadar şanslıysan yolun devam ediyor. O boşluktan yuvarlanmak şiirin ta kendisi.

Güzel koksun diye ortalık, bazen kalbimi yakıyorum. Ve güzel koksun diye ortalık, mandalinalar kendilerini... Ama hepimiz bir gün, fotoğraflardan oluşan dev bir yangına ellerimizi uzatıp, ellerimizden başlayacağız yanmaya. Zamandaki tüm kesikleri bir bir küllerle doldurup, üstüne oturmuş sigara içerken fotoğraf çektireceğiz yine yakmak üzere. Bunları hep yapacağız!


Yani ki bir fotoğraf tam ortasından kessin diyedir tüm zamanları. Her şey "öncesi ve sonrasına" bölünürken düşünülmesi gereken ilk şey: öncesi mi iyidir, sonrası mı?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder