benim yırtık zamanım bir acının gövdesinden bir başka acıya dal uydurdu, öğrendim uçmak biraz da böyledir işte gençliğime en yakın yeri kanattım ondan besleniyorum beni sarmıyor dirim bir şeyin daha başında uzak sokaklar buluyor bundan besleniyorum ama neden sokakları tutuyorlar ama neden bu sokakta gecenin her saati yitik bir ay izi dönüp dolaşıp başıma geliyor neden benim yırtık zamanım bir sokağın içinde uçmak gibi bir şey denerdi, soramadım bu rüzgar kimden bilinecek bir şey başlıyor içinde ellerinin de olduğu virgüllere basıyorsun bir şey bitiyor çok uzun cümlelerden atlayıp kadeh içlerine atlara şaraplara kasıklara da binip işte ağzımın olmadığı her yerdesin bir şey geçiyor içinde günlerin de olduğu sonra ben acayip şarkılarda adımı duyup dansa başlayınca bir dal sigara dönüp gelip dudaklarıma yapışıyor an oluyor bir buluttan biliniyorum kadeh içlerinden atlardan şaraplardan kasıklardan iki gözüm önümde yalanlanıyorum çünkü dalımda kuş bulundurmak yemişlerime de kıymaktı, biliyorum düşmek biraz da böyledir işte
27 Nisan 2015 Pazartesi
ZAMAN VE KASIKLAR
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder